30 Eylül 2013 Pazartesi

EYLÜL’DE ANTALYA


Uzun süredir beklediğim, önce hayallerimin suya düştüğü, sonrasında da kocacığım sayesinde gerçekleşen bir tatildi benim için.

Eylül’de yapılacak tatil için en güzel ve doğru lokasyon kesinlikle Antalya. Deniz o kadar güzeldi ki; sürekli sabahları yüzdük. Tek sıkıntısı sanki düğmeye basılmış gibi saat 2 -3 gibi dalgalanması, işte o noktadan sonra havuz zamanı başlıyor. Güneş de ne yakıcı, bunaltıcı ne de etkisizdi. Ben hafif üşüyen bir tip olduğumdan akşamları biraz üşüdüm, elimde hep şal vardı zaten.


Antalya’ya gidip de Düden Şelalesine gidilmez mi. Tabii o kadar anlatıldığı gibi heyecanlanmadım, belki beklentilerim çok yüksekti. Asıl şaşırtan da şehrin içinde olması. Navigasyonu ayarladık bizi şehrin içine götürüyor, gidiyoruz binalar, siteler; kesin dedik bu Navi yanıldı, bu arada da etrafta hep Düden Parkı, Düden büfesi vb ,Ümit durdu sordu büfedeki adama “abi arkandaki parkın içinde” dedi… E hali ile şaşırdık zira ormanlık alanın içerisinde şelale bekliyorduk. Bildiğiniz sitelerin arasından geçiyor ve doğrudan denize akıyor.


Unuttuğumuz bir şey de şelalenin içinden geçmek oldu; biz önümüzdeki turist kafilesini takip ettik; zaten o kadar kısa görülecek bir yer ki; “ aman burası mı “ dedik, meğersem içine giriliyormuş. Giderseniz mutlaka içindeki mağarayı da gezin.


Muratpaşa Belediyesi’ne de bir çift lafım var; o kadar turist geliyor kardeşim bir “Düden Şelalesi” diye tabela / gösterge neyim koy dimi; Navi olmasa bulamayacağız yani. Diğer bir konu da o kadar büyük devasa bir park yapılmış içine de bir zahmet güzel kafeler / restaurantlar yap kardeşim ağaç dik; güneşin alnında 3 tane garip satıcı profili; çok zayıf bulduk açıkçası, daha nezih bir yer olabilirmiş.

Antalya’ya gitmişken kaleyi de mutlaka görün derim; benim gibi şaşkınsanız kale falan beklersiniz ama kale beklemeyin adı öyle sadece; küçük küçük dükkanlar, sokaklar, eski liman aslında ve eski yerleşim yeri; ama otantik çok sevimli; el halıları, çiniler falan var, bir de şık güzel butik bir iki otel.

Antalya’dan ayrılırken buraya özgü alınabilecek bir şey bulamadık; öyle özel ne yemeği ne de alınacak hatıralığı var ama hazır bayram tatili uzunken dikkate değer bir rota olduğunu söylemek isterim.  

 
 

 
 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder