11 Ekim 2013 Cuma

Ara Öğün Atıştırmalıkları ( 100 -150 Kkal)

Herkesin bildiği gibi sağlıklı beslenme / diyet kurallarından bir tanesi 5 öğün yemek; 3 ana öğün + 2 ara öğün. Metabolizmayı sürekli hareket halinde tutup enerji yakması için az ama sık yemeliyiz.

Bu yüzden ofise giderken, dışarıya çıkarken aç kalıp saçma şeyler yememek için yanımda mutlaka atıştırmalık şeyler taşırım. Ofisteysem eğer sabah hazırlar yanıma götürürüm. Diyet yapmak yada kilonu korumak için yemeğini mümkün olduğunca kendin hazırlamalısız, çünkü neyden ne kadar koymak gerektiğini senden daha iyi bilecek biri yok.


Bu yüzden bir gazete köşesinde bulduğum kolay atıştırmalıkları sizin için yazıyorum.

  1. 1 avuç kabuklu kabak çekirdeği ---> 110 Kkal ( yağlı kuru yemiş grubunda olduğundan çok tercih etmem)
  2. Kuru nohut / beyaz leblebi 2 küçük avuç ---> 100 Kkal ( kilo verirken bu şey hayatımı kurtardı, hayatımda diyet yapana kadar beyaz leblebi hiç yememiştim, varın gerisini siz düşünün)
  3. 4 çubuk kepekli krisini 110 Kkal ( olmazsa olmaz ikindi öğünüm; akşam yemeğini çok az tutacaksam eğer yanında domates, salatalık, ve peynir veya ayran yerim böylece akşam yemeğini abartmayacak kadar tok olursun - eğer grisini yersen akşam yemeğinde mutlaka ekmekten kaçmak gerekir)
  4. 2 orta boy meyve 98 Kkal ( ard arda 2 tane yemem, bir tanesini akşam yemeğinden sonrasına saklarım)
  5. light meyveli yoğurt 85 Kkal ( 2 meyve yerine geçer)
  6. 1 dilim esmer ekmek 130 Kkal ( ekmek ölçüsü avuç içinizdir - aya ) + 1 dilim light peynir ( 3. şıkta anlattığıma denk gelir)
  7. Yarım simit 130 Kkal ( 2 dilim ekmek + 1/2 çay bardağı yağa denk geldiğinden pazar günü dışında ve ölmüyorsam asla yemem, diğer alternatifleri düşünürüm, yanında süt grubu protein ile tüketilirse tokluk daha uzun sürecektir)
  8. Büyük ayran 300 gr---> 108 kkal
  9. su bardağı süt 116 Kkal ( sabah ara öğünüm- kahvaltı sonrası, eğer o gün kahvelerimi sütlü içtiysem bu hakkımı orda tüketmiş olurum :(
  10. Light puding 128 Kkal (tercih etmem )
  11. 4 adet kepekli biskuvi + 1 bardak süt ---->> 130 Kkal ( bu kadar az kalori olduğunu düşünmüyorum, o yüzden yediğiniz biskuvinin mutlaka kkal siz de bi kontrol edin)
  12. 4 adet ceviz -->> 90 Kkal ( yağ oranı yüksek olduğundan en fazla 2 adet tüketirim)
  13. 10 adet fındık veya 10 adet badem --->> 90 Kkal (favorim)
  14.  6 -8 ad. kuru meyve 100 - 120 Kkal ( kendi doktorum en fazla 3- 4 ad. veriyor - o da 1 porsiyon meyve yerine geçiyor, o yüzden bu kadar fazla tüketmemeye dikkat ederim)
  15. Form kepekli kraker 112 Kkal
  16. Form limon lifli kepekli biskuvi 127 Kkal
  17. 1 pk. light tahıl bar 100 Kkal
  18. 4 yemek kaşığı yulaf - buğday gevreği + 1 bardak light süt 140 Kkal ( bildiğiniz bu benim ana öğünüm)
  19. 1 bardak light kefir + 4 çilek 120 Kkal
  20. 4 - 5 yk az yağlı kısır 150 Kkal
  21. 3 - 4 çiğ köfte 160 Kkal ( bahartlı olduğundan metabolizmayı daha hızlı çalıştırıyor, nar ekşisi vb yok ama )
  22. 2  - 3 top dondurma 120 kkal ( favorim)
  23. 1 bardak meyve suyu 100 kkal ( şeker yüksek olduğundan tercih etmem - 1 senedir içmedim herhalde)
  24. bitter çikolata 100 Kkal ( 2 kare)


Kendi yaptığım favori ana / ara yemeğim ; ana yemeğim ise ölçülerini 1 ad arttırıyorum, ara öğünüm ise azaltıyorum.

  1.  2-3 yk musli ile + 2 - 3 yk yoğurt + az tarcın + 1/2 dilimlenmiş meyve
  2. limonlu havuç dilimleri veya salatalık dilimleri, bazen boş boş öyle marul sebze yerim ( sırf bişiler yemek için)
  3. Dip bas sosa ( yoğurt + kekik + nane + kırmızı pul biber + tuz) grisiniyi batırıp yiyebilirsiniz.

     
Daha fazla sağlıklı yemekler ve atıştırmalıkları ekli linkten bulabilirsiniz.





afiyet olsun

http://www.pinterest.com/gulhanvari/food-bavarage/

İçtiğimiz kahveler neyin nesi?

Espresso ile ilgili paylaştığım yazıdan sonra bu kahvenin tüm kahvelerin ağa babası olduğunu da bu yazı ile anlayacaksınız.



Çoğumuz bir sürü kahve evinde bu kahve isimlerini görüyoruz ama %80'imizin bu kahvelerin ne olduğuna dair en ufak bir fikri olduğunu zannetmiyorum. ( Barista kültürü olanları hariç tutuyorum- onlara saygımız sonsuz).



İşte size içtiğimiz kahvelerin bazıları;


  • Americano: Cappucino bardağı büyüklüğünde bir kupada, tek veya double ( normal fincanın iki katı büyüklüğünde bir fincana iki kez kahve dolumu ) espresso üzerine, kupa doluncaya kadar kaynar su eklenir.

  • Cappuccino: Bardağın 1/3'ü tek ölçü espresso, 1/3'ü buharla ısıtılmış kıvamlı süt ile karıştırılır. Üzerlerine bardağın 1/3'ü hacminde kalın süt köpüğü yerleştirilir. Tarçın veya çikolata rendesi ile süslenir.

  • Latte: Tek veya double espresso buharla ısıtılmış kıvamlı süt dolu bir kupaya eklenir. Tercihe göre üzerine çok az miktarda süt köpüğü ve tatlı krema eklenir.

  • Mocha: Tek veya double espresso, buharla ısıtılmış kıvamlı süt ve çikolata harmanlanır. Kahve ve çikolata lezzeti bir arada sunulur.

  • Ristretto: Espresso yaparken su yarısı kadar kullanılır. Yani fincanın yarısına gelmeden makinadan alınır. Çok kuvvetli, konsantre ve nefis bir espresso ortaya çıkar.

  • Lungo: Fincanın 2/3'ü değil de tamamı dolana kadar beklenerek yapılan Espresso. Tadı acı olur.

  • Macchiato: Tek veya double espresso üzerine çok az miktarda süt köpüğü dokundurulur.

  • Con Panna: Tek veya double espresso üzerine bir kat tatlı krema eklenir.
KISACA;


 

 

Espresso Kahve Nedir ? Nasıl Olmalıdır?

Her gün içtiğimiz çoğu kahvenin adı bilsek de nasıl yapıldığını, nasıl olması gerektiğini çok bilmiyoruz. Çünkü bu kahvelerin çoğu Italyan kökenli, bizim bir Türk kahvemiz gibi dğeil, gerçi Türk kahvesini de çoğu kişi bilmeden yapıyor, neyse..

Aşağıda linkini paylaştığım yazıda espresso kahve hakkında güzel bilgiler veriyor; örneğin; bir fincan espresso için 50 kahve çekirdeğinin öğütülmesi gerektiği yada üç çorba kaşığından fazla su eklenmemesi gerektiği gibi.

Benim gibi her türlü kahveyi seven biriyseniz yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=265462&yazarid=123

9 Ekim 2013 Çarşamba

Anish Kapoor İstanbul Sergisi



Çağdaş sanata karşı ilgiliyseniz şayet Sakıp Sabancı Müzesi’nde 10 Eylül 2013 – 5 Ocak 2014 tarihleri arasında Anish Kapoor sergisi var. Eserlerinin çoğu minimalizm temeline dayalı; endüstriyel materyallerden devasa heykellerden, yapılardan oluşuyor. 

Genel itibarile büyük ve interaktif enstelasyonları daha çok beğeniyorum; minimal akılmdan çok hoşlanmasam da bu serginin görülmeye değer olduğunu düşünüyorum.

Bu yüzden vaktiniz varsa önümüzdeki üç aylık dönemde programınıza alın derim; ben kendi takvimime aldım, İstanbul’a ilk gidişimde rotalarım arasında olacak. Sergi sonrası ayrıca bir yazı yazacağım.

Bu arada Anish Kapoor, Bulgari yüzüğü kendi tarzında yeniden dizayn etti. Bayıldım..





http://muze.sabanciuniv.edu/tr/sayfa/sergiler/anish-kapoor-istanbulda
Chicago’daki Millennium Park’taki “Bean” (2004)

 

Londra The Royal Academy of Arts “Tall Tree and the Eye” (2009)

 

Diğerleri;








 

McDonald’s Beslenme Broşürü - Enfes ama Kaç Kalori?

 
McD çok akıllıca bir pazarlama hareketi yaparak fast food’un doğru tercihlerle kilo yapmayacağını tüketicilere göstermiş. Dünya obezite ile savaşırken fast food zincirleri de diyet menüleri vb. ekleyerek yarattıkları sağlık sorununun çözümüne bir nebze de olsa katkıda bulunuyorlar.

Sonuçta talep olmayan yerde arz da olmaz; ancak en azından sağlıklı beslenme adına yapmış oldukları bu broşürü akıllıca buluyor; ve takdir ediyorum.
 

Broşürde yer alan tüm bilgiler Food and Nutrition Board – (Gıda ve Beslenme Kurulu) ‘dan alınmış. Söz konusu kurul Tıp Enstitüsünün bir koluy ve 1940 yılında kurulmuş; ulusların beslenme ve gıda alışkanlıklarını araştırıpı, bunda yönelik konulması gereken prensipleri, uyulması gereken kuralları belirliyor. Sitede çok güzel makaleler var; okullarda beslenme, iş yerlerinde beslenme vb. ; fırsatınız olursa ve ilgileniyorsanız okumanızı tavsiye ediyorum. Linli aşağıda;
Gelelim McD broşürüne, buna göre;
  • Kadınlar günde ortalama 2200 Kkal, Erkekler 2900 Kkal tüketmeli
  • Beden Kitle endeksinizi (Kg/ cm2) hesaplayabilir; kilo boy orantınıza göre kilolu veya zayıf olduğunuz ölçebilirsiniz.
  • McD’de yediğimiz ürünlerin kalori hesapları aşağıdaki gibidir;

Yiyecek Grubu
Kalori
Yiyecek Grubu
Kalori
Sade hamburger
250 Kkal
McChicken
440 Kkal
Cheeseburger
290 Kkal
Mc Turco
430 Kkal
Chickenburger
270 Kkal
Nuggets 6 'lı
310 Kkal
Big Mac
480 Kkal
Patates Kızartması
280 KKal
McRoyal
520 Kkal
Külah Dondurma
142 Kkal
Quarter Pound
520 Kkal
McFlurry - Bonibon
322 Kkal
Anlamınız kolaylaştırması adına McD gıdalarının günlük hayatımızda hangi besin değerlerine denk geldiğini gösteren bilgiler aşağıdaki gibi;
Yiyecek Grubu
Eşdeğer Besin Grubu
Sade hamburger
2 dilim ekmek + 1.5 köfte kadar et
Cheeseburger
2 dilim ekmek + 2 köfte kadar et
Chickenburger
2 dilim ekmek + 1.5 köfte kadar et + 1 tatlı kaşığı yağ
Big Mac
3 dilim ekmek + 3 köfte kadar et + 1.5 tatlı kaşığı yağ
McRoyal
3 dilim ekmek + 3.5 köfte kadar et + 1.5 tatlı kaşığı yağ
McChicken
3 dilim ekmek + 2 köfte kadar et + 2 tatlı kaşığı yağ
Mc Turco - Etli
3 dilim ekmek + 2 köfte kadar et + 2 tatlı kaşığı yağ
Nuggets 6 'lı
1.5 dilim ekmek + 2 köfte kadar et + 1.5 tatlı kaşığı yağ
Patates Kızartması - Küçük
2 dilim ekmek + 2 tatlı kaşığı yağ
Akdeniz Salata
1 sebze + 1/2 dilim ekmek + 1/2 köfte kadar et + 1/2 tatlı kaşığı yağ
Külah Dondurma
1/2 dilim ekmek + 1/2 bardak süt + 1 tatlı kaşığı yağ
McFlurry - Bonibon
1 bardak süt + 1 meyve + 1 dilm ekmek + 2 tatlı kaşığı yağ
Elmalı Tatlı
1 dilim ekmek + 1 meyve + 2.5 tatlı kaşığı yağ
Karamel soslu sundae
1 dilim ekmek + 1 bardak süt + 1.5 meyve + 2 tatlı kaşığı yağ
Size tavsiyem McD’ye gittiğinizde bu broşürden mutalaka edinin; ben tüm bilgileri buraya aktaramadım ama hem beslenme alışkanlığınız için hem de McD restaurantlarınızda yapacağınız “akıllı” yiyecek seçimlerinizde işinizi kolaylaştıracaktır.


8 Ekim 2013 Salı

Moda'da Matematik Aşkı

Dikkat edin tüm moda çekimlerinde, cat walk'da, bloglarda, dergilerde her yerde puantiyeler, çizgiler, kareler, ekoseler, geometriler karşımıza çıkıyor.


Bu desenler taaa anneannelerimizin, annelerimiz dolaplarında bile vardır; bu dönemde sadece evrimleştiler. Başka bir deyişle modernize edildiler, ve biz torunlara yine yetiştiler.



İşin güzel yanı bu desenler baskı yapıldığı kumaşa göre karakter alıyor; ipekli bir kumaşda ne kadar klasik duruyorsa, yünlü bir kumaşda da o kadar bohem duruyor.



Tek kötü tarafı bana kalırsa; bu tarz desenler vücut tipine göre giyilmesi gerektiğinden biraz risk taşıyor. Bu yüzden ben çok fazla bu desenlerde riske girmem; puantiye çok yoğun bir desen olduğundan, kıyafetin sadece bir parçasında kullanmayı tercih ederim; zamanında pauntiye bir elbise diktirmişliğim var, hiç elim gitmez şimdi. Ekose de çok severim ama o da çok yoğun, ekoseyi de en çok yünlülere / kaşmirlere yakıştırırım; o yüzden ekoseden bir hırka, bir kaban benim dolabımda yeter .



Öyleki çok sade bir kıyafete ekleyeceğiniz benzer desenler sadeliğinize hareket kazandırabilir. O yüzden nacizane tavsiyem en azından bir parça hepsinden edinmeye çalışın.






Hacimli Bir Fön – Fön Rutinim


Uzun zaman önce biraktım kauförde fön çektirmeyi çünkü ne zaman fön çektirsem akşamına saçım vıcık vıcık, tel tel oluyor, bir de istediğim hacmi hiç bi kuaför veremedi; sebebi de uğraşmamaları, yoksa her saç gayet hacimli olabilir.

Fönde hiçbir zaman dümdüz pırasa gibi saçı beğenmedim, onu presle hepimiz yapıyoruz – mutlaka pres ile sıcak fön farkı var – ama, en azından benim sevdiğim, hacimli fönü de kimse yapamadı.  Ben Kim Kardashian vari fön severim, uçları şöyle büklüm büklüm, havalı havalı.




Malum araştırmacı gazeteci ben, koyuldum youtube yollarına ve kızların kendilerine nasıl fön çektiklerini seyrettim uzun uzun. İlk zamanlar yapamadım tabi,yaparken de çok yoruldu kollarım, birde saçını tanıman, elini kolunu toparlaman zaman alıyor fakat sonuç istediğim gibi oldu.
 

Fön rutinim;
·         Şampuan; ben bu konuda çok katı değilim, sık sık da şampuan değiştirim. Bana kalırsa önemli olan hacimli şampaun almak, ve tabi saç tipinize uygun. Yoksa ucuz pahalı farketmez. ( Elidor – Hacimli- Gri olan)

·         Saç krem; genelde kullandığım şampuanın saç kremini kullanırım. (Elidor – Düzleştirici – Mor olan)

·         Düzleştirici krem; saç kremi kullanmadığım zaman banyo sonrasında durulamaya gerek kalmayan düzleştirici kremi kullanıyorum. Esas itibari ile saç kremi ile arasında hiçbir fark yok.

·         Hacim Veren Sprey; Saçlarım nemliyken Pantene’nin bu olağanüstü hacim spreyini sadece saç diplerine bir fıs sıkıyorum. Fön esnasında saç tutamlarınıza da sıkabilirsiniz, banyo sonrasında da gelişi güzel sıkabilirsiniz. Çok özeniyorsam fönüme, fön esnasında her saç tutamına bu üründen fısfıslarım. OLMAZSA OLMAZIM
 
 

·         Isı koruyucu sprey; ısı koruyucusuz saçıma nereeyse hiçbir işlem yapmam; sadece saçımı kurutsam bile mutlaka saç uçlarına Pantene’nin ısı koruyucu spreyini kullanırım. Farklı markaların da var ama ben kendi seçimimden gayet memnunum, tavsiye de edebilirim. OLMAZSA OLMAZIM
 
 

·         Seramik Fön Fırçası; delikli olması ısıyı saçta çok güzel yayıyor; normal fırçalarım da var ama onlar ısıyı yeterince yaymıyor. Seramik olması mesele değil, delikli olması mesele. En ön katlarım hariç en kalın olan boyunu kullanıyorum. Kalın fırçalar esasında düzleştirmek için kullanılır, ama ben çok maşalı havası olsun istemediğimden ince olanlardan kullanmıyorum. Sadece ön kahküllerim nispeten kısa olduğundan ( çene hizasında) onlar için biraz daha orta kalınlıkta bir fırça kullanıyorum. OLMAZSA OLMAZIM




·         Kurutma Makinesi; İyi ısı veren herhangi bir kurutma makinesi iş görür, benimki Arzum Windart Pro – Iyonlu ve çok memnunum. Elektrik sarfiyatını engellemek için sensörlü tuşu var, elinize aldığınızda çalışıyor, bıraktığınızda duruyor.



·         Bigudi; Saçımı fön işleminden sonra geçirdikten sonra sıcak hali ile aşağıdaki bigudilere sarıyor sonrada firkete ile saça sabitliyorum; her tutamdan sonra aynı işlemi yapıyorum. OLMAZSA OLMAZIM

 

Son; tüm saçım sarıldıktan sonra vaktim varsa biraz beklerim; sonra en alttan itibaren saçlarımı açarım, her açtığım tutamının dibine hafif spreyle hafif bir krep atarım. Tüm saçım bitikten sonra en son uzaktan hafif bir sprey tekrar sıkarım, olayım biter.
Bu işlem çok uzun gibi görünüyor olabilir ama fön çekme sürem en fazla yarım saat; arada falan beklersem belki 1 saat. Acelem varsa tutamları kalınlaştırırım işlemim daha hızlı biter. Böyle yaparsanız saçınızın hacmi 2 gün inmez, baktınız iniyor, saç diplerine tekrar hafif bir krepe yapın yeter. Abartı gibi gelebilir ama saç zaten birkaç saat içinde kendi hacmine geliyor, krepeyi ne kadar fazla yaparsanız kabarıklığı o kadar uzun süre kalır.

Bir kere kendiniz deneyin, kendi saç hacminizi, şeklinizi bulacaksınız. Kabul ediyorum, ilki yorucu gelecek, zaman alacak ama şöyle düşünün kuaföre de gitseniz, bekleme – ki randevulu da gitseniz bekliyorsunuz- yapılış, gitti, geldi derken aynı süre geçiyor.

Deneyin, fikrinizi paylaşın.

Makyaj Fırçalarının Temizliği


Makyaj fırçlarımızı temiz tutmak yüzümüzü temiz tutmak kadar önemli; nasıl kirli paspas ile yerleri silemeyeceksek kirli fırça ile de makyaj yapamayız.

Kullandığımız ürünler zamanla makyaj fırçalarının dibine, kıl köklerine çöküyor ve bakteri üretimine elverişli bir ortam hazırlıyor; bu fırça yüzümüze temas ettiğinde oluşan bakterileri yüzümüze geçiriyoruz. Bu da akne prolemlerine ve sivilce oluşumuna elverişli bir ortam yaratıyor.
Kirli fırça ile makyaj yapmak da makyaj için çok elverişli değil; nitekim farklı tonlamalar kullanıyorsanız tonların karışmasına sebebiyet verir; bu nedenle fırçalarımızı temiz tutmak hayati bir mesele.

Tabii birde yeni alınan fırçalar ilk kullanımlarında kıllarının bazılarını döküyor, bu nedenle ilk kullanımdan önce döküleceklerin de dökülmesi ve fırçanın yüzümüze değmeden evvel arınması için fırçayı yıkamak önemli.



Fırçalarınızı temizlemek için basit ve etkili bir yöntemim var;
İhtiyacımız olan malzemeler;
·         Kullanmadığımız bir tabak
      ·         Anti backterial sıvı sabun
·         Lavanta / kayısı / badem  yağı

Fırçamızı önce ılık su ile ıslatıp sonrasında tabağın her iki  tarafına döktüğümüz sıvı sabun ve yağa sırasıyla batırıp, avucumuzun içerisinde dairesel hareketlerle temizliyoruz. Özellikle likit ürün ( baz, fondoten vb) için kullandığımız fırçalarda bu işlemi 2 -3 sefer tekrarlamak gerekebilir. Ne zamanki ılık suyun altında fırçadan duru su akıyor fırçanız temizlenmiş demek.
Suyu fırçadan yeterince arındırdıktan sonra havlu üzerinde oda sıcaklığında kurumaya bırakın.

Yüz temizleme için kullandığım hafif tırtıklı yumuşak plastikten bir ped’im var; avuç yerine tırtıklı yapısı olması sebebiyle küçük başlıklı fırçaları onunla temizliyorum; alternatifleri kendiniz evde geliştirebilirsiniz.
Bu işlemi yapmak zor geliyorsa markaların özel fırça temizleyicileri de mevcut; birkaç alternatifi aşağıda bulabilirsiniz. Fiyat aralığı 35 TL – 80 TL arasında değişiyor.
 









Aynı zamanda Sigma tarafından özel fırça temizliği için üretilen eldivenleri de mevcut; ancak yurtdışından sipariş vermeniz gerekiyor.Fiyatı 35 $ + Kargo bedeli  17 $ - 41$ - 53.15 $. Aşağıda web erişim adresini bulabilirsiniz.